40,8622$% 0,51
47,7536€% 0,57
55,4725£% 0,61
4.389,00%0,25
7.161,00%-0,06
28.556,00%-0,07
Balıkesir’in Burhaniye ilçesinde, belediyeye ait hafriyat kamyonunun tekerinden fırlayan taş, karşı yönden gelen otomobilin ön camını kırarak 3,5 yaşındaki Teoman Konya’ya isabet etti. Ağır yaralanan Konya, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Konya’yı hayattan koparan olayla ilgili savcılığın ‘Kovuşturmaya yer yoktur’ kararı ailenin itirazı üzerine Burhaniye Sulh Ceza Hakimliği’nce değerlendirildi. Hakimlik, taşı asli kusurlu ilan ederek, itirazı reddetti. Baba Mustafa Raşit Konya (35), olayda ihmali olanların gereken cezayı alması için adalet arayışını sürdüreceklerini belirtti.
Olay, 31 Ağustos 2024’te Balıkesir’in Burhaniye ilçesindeki postacı kavşağı ile hastane kavşağı arasında meydana geldi. Kütahya’dan Ayvalık’a giden ve dönüş yolunda Burhaniye’den geçen Mustafa Raşit Konya’nın (35) kullandığı otomobile, Burhaniye Belediyesi’ne ait 10 RP 118 plakalı hafriyat kamyonunun tekerlerinden fırlayan kilit taşı, ön camdan girerek aracın arka koltuğunda anne Hasibe Konya’nın yanında oturan Teoman’ın başına isabet etti. Minik Teoman, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Olayla ilgili yürütülen yaklaşık bir yıllık soruşturmanın ardından, savcılık “Kovuşturmaya Yer Yoktur” kararı verdi. Ailenin, savcılığın verdiği bu karara itirazı Burhaniye Sulh Ceza Hakimliği tarafından değerlendirildi. Hakimlik, olayda taşın asli etken olduğunu ve başka bir kişi ya da kuruma kusur atfedilemeyeceği belirtilerek, itirazı reddetti.
Ayrıca, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporunda, taşın kamyonun tekerinden fırladığının kabul edildiği de yer aldı. Baba Mustafa Raşit ve anne Hasibe (35), acı olaydan sonra Teoman’ın odasına bir kere dahi giremedi. Teoman’dan geriye ise oyuncakları ve anne babasıyla çekildiği fotoğraflar kaldı.
Oğlu Teoman’ın hayatına mal olan olayla ilgili ne sürücünün ne de kurumun ceza almadığını söyleyen baba Mustafa Raşit Konya, yaşadıklarını DHA’ya anlattı. Konya, “31 Ağustos 2024 tarihinde, Burhaniye Belediyesi’ne ait hafriyat kamyonunun tekerleri arasından fırlayan kilit taşı, karşı şeritte ve ters istikamette seyir hâlinde bulunduğumuz aracımızın ön camından içeri girerek, arka koltukta annesinin yanında oturan oğlum Teoman’a isabet etti. Teoman henüz 3,5 yaşındaydı, başına aldığı ağır darbe sonucu, oğlum maalesef hayatını kaybetti” dedi.
TAŞ TEK SORUMLU İLAN EDİLDİ
Hayatlarını karartan elim olayın ardından başlattıkları hukuk mücadelesinden de sonuç alamadıklarını kaydeden Konya, “Biz, acımızı ve öfkemizi içimize atarak sabırla adaletin tecellisini bekledik. Ancak yaklaşık bir yıl süren soruşturmanın sonunda, hukuk tarihinde örneğine rastlanması zor bir gerekçeyle “Kovuşturmaya Yer Yoktur” kararı verildi. Kararda, hareket kabiliyeti olmayan “taş” adeta tek sorumlu ilan edildi. Oysa tanık beyanları, polis tutanakları, kamera kayıtları, GPS verileri ve teknik incelemeler; taşın kamyonun tekerleri arasından fırladığını ve ölümle doğrudan illiyet bağı bulunduğunu açıkça ortaya koyuyordu. Buna rağmen hiçbir kişi veya kurum kusurlu bulunmadı.” diye konuştu.
BAŞSAĞLIĞI BİLE DİLEMEDİLER
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan raporda, taşın kamyon tekerinden
fırladığının kabul edildiğini ancak şoföre kusur atfetmeyerek kendi içinde çelişkiye düştüğünü dile getiren Konya, “Teknik deliller ve tanık ifadeleri ise bu çelişkiyi ortadan kaldıracak ölçüde nettir.
Burhaniye Belediyesi’nin bu süreçteki tutumu ise ayrıca üzücüdür. Evladımızı kaybetmemize
sebep olan bu kazadan sonra bir “başsağlığı” dileme inceliği dahi gösterilmemiştir.
Belediyeye bizzat yaptığım başvuruda oğlumuzun adının bir çocuk parkına verilmesi gibi
kaybınızın yanında çok küçük ama vicdani anlamı yüksek, bir talebimize dahi cevap
verilmemiştir.” ifadelerini kullandı.
HUKUKİ MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ
Konya konuşmasını; “Oysa biz, belediyenin kendi iç soruşturmasını titizlikle yürüterek tüm sorumluların üzerine gitmesini beklerdik. Buradan bu kazada ihmali ve sorumluluğu bulunan Burhaniye Belediyesi’nin tüm yetkili ve personellerine şunu söylemek istiyorum; gayri hukuki bir kararın arkasına sorumsuzca saklanıp kendilerini güvende hissetmesinler. Bilsinler ki hukukun
olmadığı yerde adalete en çok kendileri ihtiyaç duyacaklardır. Bu kapsamda Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvurumuzu yaptık ve hukuk davası sürecini başlatıyoruz. En önemlisi de ciddiyetle hazırlanmış teknik raporlarla yeniden yargılama yoluna gidilmesi için tüm hukuki yolları kullanacağız.
Bu uzun ve yıpratıcı mücadelede kamuoyunun desteği bizim için çok değerli. Adaletin bir gün
herkese lazım olacağını hatırlatarak, vereceğiniz her destek, yalnızca bizim için değil, gelecekte başka ailelerin aynı acıyı yaşamaması için de anlamlı olacaktır” sözleriyle noktaladı.
VİDEO İÇİN TIKLAYIN
Japon deprem uzmanı Moriwaki Kütahyalılarla buluştu