Dilimizin Zenginlikleri Projesi kapsamında, Fatih Ortaokulu öğrencilerine yönelik olarak İl Milli Eğitim Müdürlüğü Beylerbeyi Salonu’nda düzenlenen etkinlikte, dilin kültürle olan bağı, kelimelerin taşıdığı anlam katmanları ve isimlerin tarihsel kökenleri üzerine anlamlı bir söyleşi gerçekleştirildi.
Programa konuşmacı olarak katılan Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şahmurat Arık, öğrencilerin ilgisini artırmak amacıyla farklı ülkelerden gelen misafir öğrencileri ana dillerinde kısa selamlama yapmaları için sahneye davet etti. Lübnan, Tanzanya, Özbekistan ve Ürdün’den katılan öğrencilerin kendi dillerindeki konuşmaları, kültürel çeşitliliğin ve çok dilliliğin önemini yansıttı.
Prof. Dr. Şahmurat Arık, kelimelerin yalnızca birer iletişim aracı değil, geçmişi bugüne taşıyan birer kültür mirası olduğunu vurguladı:
“Kelimeler, bir milletin hafızasıdır. Onları kaybedersek, geçmişle bağımız da kopar.”
Türkçenin derin anlam dünyasından örnekler veren Arık, “Işık” kelimesinden türeyen “Ziya, Şule, Lema, Sıraç, Fer” gibi sözcüklerin farklı duygu ve anlam katmanlarına sahip olduğunu anlatarak gençlere kelime zenginliğinin düşünce ufkunu nasıl genişlettiğini gösterdi.
“İnsan kelimelerle düşünür. On kelime bilen on kelimelik düşünebilir; bin kelime bilen bin kelimelik hayal kurar.”
İsimlerin Dili: İnancın ve Kültürün Aynası
Etkinliğin ikinci bölümünde, Prof. Dr. Şahmurat Arık isimlerin kültürel, inançsal ve tarihî boyutunu ele aldı. Peygamber isimlerinden melek isimlerine, ay ve kandil adlarından tarihî şahsiyetlere kadar birçok ismin toplumun değer dünyasını yansıttığını belirtti.
“Bir milletin isimlerine bakarak onun inancını, tarihini ve kültürünü anlayabilirsiniz.”
Konuşmada, “Amine, Hatice, Fatma, Hasan, Hüseyin, Muhammed, Mustafa” gibi isimlerin Türk kültüründeki sürekliliğine dikkat çekilerek Batı toplumlarında da benzer örneklerin bulunduğu ifade edildi:
“Biz Meryem diyoruz, onlar Mary. Biz Davut diyoruz, onlar David. Biz İbrahim diyoruz, onlar Abraham.”
Tarihî Bir Yolculuk: “Kaime”den “Kayınço”ya
Prof. Dr. Şahmurat Arık, dil ve tarih arasındaki bağı anlatırken Osmanlı dönemindeki “Kaime” kelimesinin kağıt paradan bugüne uzanan serüvenini örneklerle açıkladı. “Kaymakam, kayınpeder, kayınço” gibi kelimelerin zamanla dönüşerek günümüze ulaştığını vurguladı.
“Bir kelime sadece bir anlam değil, bir dönemin hikayesini taşır.”
Deyimlerle Yaşayan Kültür: “Alnım Açık”ın Hikâyesi
Şahmurat Arık, Türkçedeki deyimlerin kültürel süreklilikteki yerini anlatırken “alnım açık” ifadesinin kökenine dair tarihî bir hikâye paylaştı. Osmanlı döneminde suçluların alnına dağ vurulması uygulamasından doğan bu deyimin zamanla dürüstlük ve onur sembolüne dönüştüğünü belirtti.
“Bugün binlerce insan Akalın soyadını taşıyor. Bu, geçmişteki bir ceza müeyyidesinin bugün dilimizde yaşamaya devam etmesidir.”
Geleceğe Güvenle Bakan Nesiller
Konuşmasının sonunda gençlere seslenen Prof. Dr. Şahmurat Arık, “Siz bizim geleceğimizsiniz. 25 yıl sonra bizim yerimizde olacaksınız. Düşünen, sorgulayan ve kelimelerine sahip çıkan bir nesil olursanız bu milletin lokomotifi olursunuz.”
ifadeleriyle öğrencilerden büyük alkış aldı.
Etkinlik, İl Millî Eğitim Şube Müdürümüz Bilal Şen’in katılımıyla tamamlanırken, Fatih Ortaokulu öğrencilerinin yoğun ilgisi ve coşkusu dikkat çekti. Program, günün anısına çekilen toplu fotoğrafla sona erdi.
Reklam Alanı