Kütahya’da 7 ay önce otomobilin, yol kenarında anne ve babasıyla yürürken çarptığı öğretmen Emine Güder (32), kaldırıldığı hastanede 1 hafta sonra yaşamını yitirdi. Kazada sürücü olduğunu beyan ederek hakkında Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılan Ömer Demirtaş, kazayı aslında olay tarihinde 17 yaşında ve ehliyetsiz olan kardeş Ali Demirtaş’ın yaptığını itiraf etti. Mahkeme, ilk duruşmada kaza gününe ilişkin telefon kayıtlarının incelenmesine karar verdi. Baba Aladdin Güder, büyük emeklerle büyüttükleri kızlarının ölümünü hala kabullenemediklerini belirterek, “Annesi ilk defa öğretmenler gününde kızının mezarına gelebildi. Fotoğrafı olan odaya giremiyor, bakamıyor. Adalete güveniyoruz, içimizi soğutacak bir karar bekliyoruz” dedi.
Kaza, geçen yıl haziran ayında Kütahya merkeze bağlı Ağaçköy yolunda meydana geldi. Gece yarısı 43 DU 643 plakalı otomobil, düğün dönüşü Köprüören köyüne yaya olarak giden Alaaddin Güder (56), eşi Fatma Güder (50) ve kızları Emine Güder’e çarptı. Kazada ağır yaralanan Emine ile annesi ve babası ilk müdahalelerinin ardından Kütahya Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Yoğun bakıma alınan Ankara Hacı Bayram İmam Hatip Ortaokulu Sosyal Bilgiler öğretmeni Emine Güder, doktorların tüm müdahalesine rağmen 1 hafta sonra hayatını kaybetti. Kazada otomobil sürücüsü olduğunu beyan eden Ömer Demirtaş ifadesinin ardından serbest bırakılırken, hakkında Kütahya Ağır Ceza Mahkemesi’ne taksirle 1 kişinin ölümüne, 2 kişinin de yaralanmasına neden olduğu gerekçesiyle dava açıldı.
Kütahya Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasına tutuksuz sanık Ömer Demirtaş ile taraf avukatları katıldı. Sanık Demirtaş, kazada otomobil sürücüsü olmadığını ve kardeşi Ali Demirtaş’ın suçunu üstlendiğini itiraf ederek, “Kaza gecesi bir düğündeydik, ben arkadaşlarımla birlikte Kütahya’ya gittim. Kardeşim Ali Demirtaş, hamile olan eşimi eve götürmek için otomobille yola çıktı. Söz konusu trafik kazası kardeşimin sürücülüğünü yaptığı otomobille gerçekleşmiş. Kazayı haber alıp gittiğimde kardeşimin yanına gidip kazayı nasıl yaptığını sordum. Yaralılarla ilgilendim, daha sonra da kardeşimin yaşı olay tarihinde 17 olduğundan ve ehliyeti olmadığından, ayrıca benim hamile olan eşimi götürürken bu kaza yaşandığı için suçu üstlendim. Kardeşim karşı çıktı ama vicdan yaptım. Şimdi gerçekleri anlatmak istedim. Ben suçsuzum, beraatımı talep ediyorum” dedi.
Mahkemede tanık olarak dinlenen Merve Demirtaş, eşi Ömer Demirtaş’ın kazayı üstlendiğini ve otomobili kardeşi Ali Demirtaş’ın kullandığını söyledi. Ali Demirtaş da otomobili kendisinin kullandığını belirterek, “Yaklaşık 45-50 kilometre hızla gidiyorduk. Seyir halindeyken ses geldi, ben hayvana çarptığımızı düşündüm. Araçtan indiğimizde yaralıları gördük. Ağabeyim Ömer Demirtaş kaza yerine geldiğinde aracı kendisinin kullandığını söylediğini belirtti. Ben kabul etmedim ama jandarmaya sürücü olduğunu söylediğinde sesimi çıkarmadım. Yaşım küçüktü, ehliyetim yoktu” diye konuştu. Mahkeme heyeti sanık ve tanık ifadelerinin ardından Ömer Demirtaş ve kardeşi Ali Demirtaş’ın cep telefonu kayıtlarının incelenmesine karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
KIMIZI ÇOK ZOR EMEKLERLE BÜYÜTTÜM
Öğretmen olan kızı Emine’yi büyük emeklerle büyüttüğünü ve öldüğünü hala kabullenemediklerini ifade eden baba Aladdin Güder, mahkemeden adaletli bir karar beklediklerini söyledi. Kızının hastada 1 hafta boyunca yaşam savaşı verip hayatını kaybettiğini hatırlatan baba Güder, “Ama kurtaramadık. Şuan sanık olan Ömer Demirtaş, ben yapmadım kardeşim Ali Demirtaş kazayı yaptı diye söyledi. Ali Demirtaş da bunu kabul etti. Kazadan 7 ay geçti ancak tutuklama olmadı. Burada bir öğretmeni kaybettik. Ben onu çok zor emekle büyüttüm. Herhangi bir tutuklama yok. Annesi ilk defa öğretmenler gününde kızının mezarına gelebildi. Fotoğrafı olan odaya giremiyor, bakamıyor, Adalete güveniyoruz. İçimizi soğutacak bir karar bekliyoruz” dedi.
28 GÜN SONRA DÜĞÜNLERİ OLACAKTI
Emine Güder’in nişanlısı İlyas Yeşil (36) ise, kazadan 28 gün sonrasına evlenmek için düğün planladıklarını ifade etti. Emine’nin öğretmen olarak büyük hayalleri olduğunu anlatan İlyas Yeşil, “KPSS’de 93 puan alarak alanında Türkiye beşincisi oldu. Ankara’ya atandı. Hayalleri vardı. Çocukları ve okulunu çok seviyordu. Onun hayalleri bizi yıkıyor, söyleyecek cümle bulamıyorum. Çok zor bir durum. 28 gün sonra düğünümüz vardı. Düğün için ev tutmuştuk. Kazadan 3 gün önce ben evi taşımak için Ankara’ya gitmiştim. Birlikte evi taşıdık. Eşyaları ayarladık. Beraber Kütahya’ya döndük. Bizim mahkemeden beklentimiz adalet yerini bulsun. Bu canilerin, katillerin en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz” diye konuştu. Kızının ölümünden sonra odasına hiç giremediğini belirten anne Fatma Güder de kızının mezarı başında gözyaşı dökerken adaletli bir karar verilmesini istediğini söyledi.
Reklam Alanı
12:50
12:50
News
Güncel
Güncel
Güncel
Güncel
Güncel
Asayiş
