Minik ellerin yerli üretim atağı ilçeye örnek oldu

 

Altıntaş Zafer İlkokulu’nda kurulan Yerli Tohum Tarım Atölyesi, 6-10 yaş aralığındaki öğrencilere tarımın önemini yaşayarak öğretiyor. Kullandıkları modern yöntemlerle ilçede daha önce yetiştirilemeyen ürünleri ürettiklerini söyleyen Altıntaş Milli Eğitim Müdürü İsmail Güven, çocukların yöre halkına da örnek olduğunu belirtti.

Kütahya’nın Altıntaş ilçesindeki Zafer İlkokulu’nda öğrencilere yerli üretime teşvik etmek amacıyla Altıntaş Kaymakamlığı, Altıntaş İlçe Tarım Müdürlüğü, Altıntaş Milli Eğitim Müdürlüğü, Okul Aile Birliği ve velilerin desteğiyle Yerli Tohum Tarım Atölyesi kuruldu. Proje kapsamında, okul içerisinde 100 metrekaresi kapalı toplam 500 metrekare alan tarım için ayrılırken, kurulan seralarda, yerli tohumlardan domates, salatalık, biber, patlıcan ve mısır gibi ürünler üretilmeye başladı. Okula başlayan her öğrencinin bir fide dikmesiyle üretimin sürdürülebilir hale geldiği okulda, öğrenciler kendi emekleriyle büyüttükleri ürünleri, öğretmen ve velilerin gözetiminde ilçe pazarı ile marketlerde satışa sundu. Yerli üretimin öneminin aşılandığı çocuklar, daha önce ilçede yetiştirilmeyen ürünleri de seralarda yetiştirerek yöre halkına örnek oldu.

‘ULUSLARARASI EKO OKULLARINDAN BİRİ OLDU’

Okulun ekolojik bir yaklaşımla öğrencilere bitki ve sebze yetiştirme süreçlerini bizzat gözlemleme fırsatı tanıdığını söyleyen Altıntaş İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Güven, sert bir iklime sahip ilçede seracılık yaparak yöre halkına da ilham verdiklerinden bahsetti. Güven, “Buradaki amaç hem yerli üretimi öğrencilerimize aşılamak. Okul öncesinden ilkokul öğrencilerine kadar üretimden, sofraya gelene kadar olan bölüm burada öğretiliyor. Eski usul tarımdan ziyade, modern üretimi öğretiyoruz. Okul müdürümüz, öğretmenlerimiz, velilerimiz ve çocuklarımız canla başla çalışıyor. Üretilen ürünleri pazarlamasını da öğreniyorlar. İlçemizdeki market ve pazar yerlerinde okulumuz stant açıyor ve para alışverişini de öğreniyor. Okulumuz bu çalışmalarıyla birlikte 130 ülkenin olduğu Uluslar arası Eko Okullar projesine dahil oldu. Yeşil bayrak ödülünü de aldı. Kütahya ve Altıntaş’ın iklimi sert. Vatandaşlarımız, seralarda yetiştirdiğimiz ürünlerin burada yetişeceğine inanmıyordu. Yetiştiğini görünce onlar da şaşırdılar. Artık kendileri de yapmaya başladı. Vatandaşımız okulumuza gelip, yetiştirecekleri fideleri talep etmeye başladılar. Arkadaşlarımız da ellerinden geldikçe yardımcı olmaya çalışıyor” dedi.

‘ÇOCUKLARIN BAŞARISI BÜYÜKLERİ DE ÖZENDİRDİ’

Projenin sürdürülebilir bir hale geldiğini belirten Okul Müdürü Serdar Taşoğlu da, “Ana sınıfından 4’üncü sınıfa kadar yaş aralığında olan öğrencilerimizle projemizi beraber yürütüyoruz. Müfredat çerçevesindeki kazanımları öğretmenlerimizin desteğiyle Matematik, Fen Bilimleri ve Sosyal Bilimleri gibi dersleri de burada işleyebiliyor. Bu yıl proje çerçevesinde domates, biber, salatalık, patlıcan, ayçiçeği, mısır erken hasat olarak üretiliyor. Yaz tatilinde bulunmamıza rağmen öğrencilerimiz kendileri geliyorlar. Burada kendi yetiştirdikleri ürünleri tadıyorlar, severek çalışıyorlar ve vakit geçirmekten hoşlanıyorlar. Sofrada önlerine gelen ürünlerin nasıl yetiştirildiğini de görmüş oluyor. Vahşi sulama da ilçemizde büyük bir sıkıntı. Onun önüne geçmek amacıyla çekirdekten başlayarak bilinci yerleştirme çabasındayız. Tarım atölyemizde damlama sulama sistemini kullanıyoruz. Çocuklarımız bu sayede su kaynaklarının öneminin ne kadar doğru kullanılması gerektiğini kavrıyorlar. Sürekli öğrencilerimizle beraber üretip gelişmeye devam ediyoruz. Çocuklarımızın bu başarısı çevremizdeki insanlarımıza da örnek oluyor. İlk başladığımızda olmaz gibi bir yaklaşımlar vardı. Şuan ilçedeki sera sayısında müthiş bir artış var. Herkes kendi evinin bahçesinde bile olsa sera inşa edip üretiyorlar. Çocukların başarısı büyükleri de özendirdi” diye konuştu.

Zafer İlkokulu Okul Aile Birliği Başkanı Sema Güngör ise, çocukların israf konusunda bilinçlendiğine dikkat çekerek, “Yarım bıraktıkları salatalıklar, domatesler oluyordu, atılıyordu. Artık o bitti. Çünkü onun ne kadar büyük emeklerle büyüdüğünü gördüler. Ne kadar yiyecekse o kadar alıyorlar. Bir de köy evimiz var. Orada sulama yapıyorum. Hortumla sularken, bana tepki gösterdi. ‘Her yeri suluyorsun, bitkiye zarar veriyorsun, yabani otların çıkmasını sağlıyorsun’ demişti. Burası yaşayan bir okul. 7 gün 24 saat buraya gelebiliyoruz. Bu açıdan çok şanslıyız” dedi.

Öğrencilerden Hanife Polat, “2 yıldır bu okuldayım. Okula başladığımda ilk fidemi diktim. Domates fidem var. 20 tane domates toplamışımdır. Ben mutlu oluyorum. Yaptığım işten zevk alıyorum” derken, Zeynep Akbulut, “Toplayınca çok seviniyorum. Küçükleri toplamamalıyız. Onlar büyüyünce topluyoruz. Biz de onları yiyip büyüyelim. Ailemde memnun. İzin veriyorlar. Okul çıkışında topladığım birkaç tane domatesi de eve götürdüm” ifadelerini kullandı.