42,8125$% 0.19
50,2124€% 0.02
57,3272£% 0.17
5.986,10%0,52
9.661,00%0,57
38.630,00%0,42
02:00
19 Aralık 2025 Cuma
İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, Küresel Araştırma Düşünce Merkezi (GRTC) tarafından düzenlenen “Sivil Toplum Kuruluşlarının Rolü” başlıklı panele konuşmacı olarak katılmak için Kütahya’ya geldi.
Kütahya Rahvan Atlı Spor Kulübü üyelerince karşılanan Bilal Erdoğan, tarihi Germiyan Sokağı’nda vatandaşlarla selamlaşarak, panelin düzenlendiği Kadim Konağı’na geldi. Konak bahçesinde hazırlanan alanda ok atışı yapan Erdoğan, ardından dernek üyeleri ve katılımcılarla buluştu.
Panelde önemli açıklamalarda bulunan Bilal Erdoğan, toplumun iaşe kaygıları azaldıkça, daha sofistike ve daha değerli denilebilecek alanlara yönelmeye başladığını kaydetti. Türkiye’nin ekonomik büyümesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, “25 yıl önce 200 milyar dolar milli geliri olan bir ülke, bugün sene sonu itibarıyla 1,6 trilyon dolarlık bir ekonomi oluyor. Yani 8 kat. Kişi başına milli gelir 3 bin dolardan 18 bin dolara dayanmış. Bu demektir ki, toplumun 30 sene önceki beklentileri ile bugünküler farklı. Bunu anne babalarımızın yaşadıklarıyla bugün çocuklarımızın yaşadıklarını kıyasladığımızda net şekilde görebiliriz” dedi.
“SİVİL TOPLUMUN GELİŞMESİ KAÇINILMAZDIR”
Ekonomik gelişmeyle birlikte sivil toplumun güçlenmesinin doğal bir süreç olduğunu ifade eden Bilal Erdoğan, “Ekonomik olarak gelişen Türkiye’de sivil toplumun gelişmesi kaçınılmazdır. Sivil toplumda taleplerin çoğalması ve gönüllü olmak isteyenlerin sayısının artması beklenir. Sosyal siyasi açıdan da tabiki, ekonomik gelişmişliğimizin iki kategori daha geride olduğu 25 sene önce, siyasetten herkesin beklentileri, ülkeyi yönetenlerden herkesin beklentileri farklıydı. Herkes devleti “devlet baba” olarak görüyordu. Süleyman Demirel’e herkes niye “baba” diyordu. her şeyi ondan bekliyordu. Nasıl bir evde çoluk çocuk her şeyi babadan beklerse, herkes her şeyi devletten bekliyordu” dedi.
“ÖNDERLİK ETTİ, BİRÇOK ALANDA EZBERLERİ BOZAN ÇIKIŞLAR YAPTI”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin birçok alanda önemli mesafeler kat ettiğini belirten Bilal Erdoğan, “Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, bir devletten beklenebilecek hizmetler noktasında çok büyük mesafeler kat edildi. Bugün ülkenin ulaşım altyapısı, eğitim altyapısı, sağlık altyapısı birçok alanda batı ülkeleriyle yarışır, bazıların biraz geride, bazılarında ise daha ileri gelmiş durum. Dolayısıyla cumhurbaşkanımız, siyasetin tesirini, müessir olduğunu belli şeyleri yapabildiğini de topluma gösterdi, kanıtladı. Ve önderlik etti, birçok alanda ezberleri bozan çıkışlar yaptı, toplumun önüne gidip toplumun da alışkanlıklarını etkiledi. Türkiye’de İslamcı kesimden bahsedersek, Tayyip Erdoğan İslamcı kesimi nerelerden nerelere getirdiğini söyleyebiliriz. Merkez sağdan bahsedecek olursak, Tayyip Erdoğan merkez sağı dönüştürmüştür, başka açılardan baktığımızda Türkiye’de solu bile dönüştürdü diyebiliriz. Ancak bu gelişmişlikle birlikte düşünüldüğü zaman, hele gele Allah hayırlı uzun ömür versin, Cumhurbaşkanımızı başımızdan eksik etmesin kıymeti, değeri Tayyip Erdoğan olmadığı zaman daha iyi anlaşılacak. Bu, sünnetullah mı dersiniz, insanın zalim ve cahil olmasından mı dersiniz, bilinmez ama böyle oluyor. “Ah Tayyip Erdoğan olsaydı böyle olmazdı, bunlar çözülürdü” gibi hey gidi heyler. Bunlar, başka büyük liderlerden sonra da olmuştur elbette” dedi.
“SİVİL TOPLUM SAHADAN SİYASETİ YÖNLENDİRMELİ”
Sivil toplumun sahadaki bilgiyle siyasete yön vermesi gerektiğini belirten Bilal Erdoğan, “Bundan sonraki süreçte sivil toplumun güçlenmesiyle birlikte, bir konunun derdini çeken, o işin sahadaki çilesini yaşayan insanların yönlendirmesine siyasetin ihtiyacı olacak. Çok özel bir hastalıkla ilgili konuda, o hastalığı çekenlerin, yakınlarının oluşturduğu yapı, Sağlık Bakanlığı’na ve milletvekillerine bakın bu konunun çözümü budur diyecek. Eğitimin erbabının, Türkiye’de eğitimin daha iyi olması için milletvekiline hangi kanun ve mevzuatlar gerekiyor diye anlatmalı. Bugüne kadar sivil toplum kuruluşlarımızın kendi sahalarında derinleşmediğini görüyoruz. Derinleşmediği için de siyaset bir şeyi yaparken, efradını cari, ağyarını mani şekilde bir konuda çalışıp, kanun yapıcının önüne getiremediğini biliyoruz maalesef. Nasıl ki ecdadımız, en ihmal edilen alanın neresi olduğunu düşünmüş ve onun vakfını kurmuş dimi? Göçmen kuşları gözetmiş. Peygamber Efendimizin hiçbir emri kalmamış ki, bir vakıfla kurumsallaştırılmasın, Rabbimizin Kur’an’da hiçbir emri, yasağı kalmamış ki, bir vakıfla kurumsallaştırılmasın. Gençlere onu söylüyorum: “Hangi konuda dertlisin? Onunla ilgili çalışan bir yer varsa oraya katıl, yoksa kendin kur. Derneğini, vakfını kur, oluşumuna başla” Ben bunun Türkiye’nin gelişiminin bir parçası olduğunu düşünüyorum ve İslam âleminin geri kalan kısmında sivil toplumun ne kadar zayıf olduğunu düşünürsek, Türkiye’de bunu başarırsak, siyasette ve ekonomide gördüğümüz ümmete liderlik misyonunun sivil toplumda da geleceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, “Bizim 200 yılı aşkın bir batılılaşma hengamemiz var. Bütün elit sınıflarımızın bu hezeyanlara katılışı var dimi? Dolayısıyla bu sebepledir toplumun önünde gidenler batılılaşmaya kendilerini kaptırdıkları için, kendi değerlerinden kopuyorlar. Toplumun geri kalan kısmı da önünde yürümesini beklediği kısmın kendisinden hep uzaklaştığını gördü. Cumhuriyetle birlikte bu çatışmaların hepsi adeta kurumsallaştı. Ama şimdi gördük ki, özellikle cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Türkiye’nin ekonomik altyapı, siyasi başarılarını düşündüğünüz zaman gelişmek için, teknolojide, bilimde, ekonomik olarak büyümede ilerlemek için kimliğimizi reddetmek gerekmediği, kimliğimizden uzaklaşmak zorunda olmadığı, kültürsüzleşmek ve ya batı kültürünü taklit etmek gerekmediği anlaşıldı diye düşünüyorum. Bunu hala daha çok insana anlatmamız gerekiyor. Bunun Selçuk Bayraktar gibi isimlerle, Türkiye’nin aldığı merhalelerle artık delillendiğini görüyoruz. Müslüman, Türk olarak, Anadolu olarak kendi atlı sporlarımızı, kendi yağlı güreşimizi, kuşak güreşimizi, atlı okçuluğumuzu yaşatarak…” ifadelerini kullandı. Panelin ardından Erdoğan dernek üyelerine teşekkür belgelerini takdim etti. Hediye takdimi sonrası program sona erdi.
Tavşanlı İlçe Jandarma Komutanlığı Jandarma Trafik Timi tarafından, ilköğretim öğrencilerine yönelik trafik bilincini artırmak amacıyla eğitim semineri düzenlendi. Seminer sonunda öğrencilere trafik temalı boyama kitapları dağıtıldı.
Tavşanlı ilçesinde bulunan Çobanköy İlköğretim Okulunda gerçekleştirilen seminerde, öğrencilere genel trafik kuralları, trafik işaret ve levhaları, yaya geçidi ve okul geçidi kullanımı, yaya kuralları, karşıdan karşıya güvenli geçiş, emniyet kemeri kullanımının önemi, bisiklet ve kask kullanımı ile servis araçlarında uyulması gereken kurallar hakkında bilgilendirme yapıldı.
Öğrencilerin seviyesine uygun anlatımlar ve görsellerle gerçekleştirilen eğitimde, trafik güvenliğinin erken yaşta kazanılmasının önemi vurgulandı. Seminer sonunda ise öğrencilere trafik temalı boyama kitapları dağıtılarak etkinlik tamamlandı.
Jandarma ekipleri, çocuklarda trafik bilinci oluşturulmasına yönelik eğitim faaliyetlerinin ilerleyen dönemlerde de devam edeceğini bildirdi.
Jandarma ekipleri tarafından siber suçlarla mücadele kapsamında yürütülen çalışmalar sonucunda, Kütahya merkezli üç ilde ‘Bilişim sistemlerini kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık’ suçuna yönelik gerçekleştirilen operasyonda 5 şüpheli yakalandı, 2’si tutuklandı.
Kütahya merkezli olarak İzmir ve Uşak illerini kapsayan operasyonlarda yakalanan şüpheliler, jandarmadaki işlemlerinin ardından Simav Cumhuriyet Başsavcılığına sevk edildi.
Yapılan adli işlemler sonucunda şüphelilerden 2’si tutuklanarak Uşak E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna teslim edilirken, 2 şüpheli hakkında adli kontrol kararı verildi. Bir şüpheliye ise konutu terk etmeme tedbiri uygulandı.
Kütahya İl Jandarma Komutanlığı, vatandaşların siber dolandırıcılık başta olmak üzere her türlü suç unsuruna karşı dikkatli olmaları konusunda uyarıda bulunarak, suç ve suçlularla mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceğini bildirdi.
Kütahya İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası, mesleki eğitimin geliştirilmesine yönelik gerçekleştirilen toplantıda bir araya geldi.
Toplantıya, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Mustafa Topuz ile Mesleki ve Teknik Eğitim Hizmetleri Şube Müdürü Ali Sezer katıldı. Görüşmede, mesleki eğitimin mevcut durumu değerlendirilirken, sektörle iş birliğini güçlendirmeye yönelik yürütülebilecek projeler ve önümüzdeki dönemde hayata geçirilmesi planlanan çalışmalar ele alındı. İstişare toplantısında ayrıca, HAMİ Projesi başta olmak üzere mesleki eğitimin geleceğine yön verecek uygulamalar, öğrencilerin istihdam odaklı yetiştirilmesi ve sanayi-okul iş birliklerinin artırılması konularında karşılıklı değerlendirmelerde bulunuldu.
Mesleki eğitimin Kütahya’nın ekonomik ve sosyal kalkınmasındaki önemine dikkat çekilen toplantıda, ortak akıl ve iş birliği anlayışıyla atılacak adımların mesleki eğitimin güçlenmesine önemli katkılar sağlayacağı vurgulandı.
Mekke Kur’an Kursu’nda eğitim gören kursiyerler, Gazze’ye destek olmak amacıyla kendi aralarında topladıkları yardımları Türkiye Diyanet Vakfı Kütahya Şubesi’ne teslim etti.
Duyarlı davranışlarıyla takdir toplayan kursiyerlerin yardımlarını teslim alan Kütahya İl Müftüsü İrfan Açık, bu anlamlı destekten dolayı kurs hocalarına ve kursiyerlere teşekkür ederek, yapılan yardımın Gazze’deki ihtiyaç sahiplerine umut olacağını ifade etti.