TZOB Başkanı Bayraktar’tan tarımda kuraklık ve yaşlanma uyarısı

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Kütahya’da zirai dondan etkilenen meyve bahçelerinde incelemelerde bulundu. Burada Türk tarımını bekleyen tehlikelere karşı uyarılarda bulunan Bayraktar, kuraklığın ve tarımla uğraşanların yaş ortalamasının her geçen gün arttığına dikkat çekti

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Kütahya merkeze bağlı Okçu Mahallesi’nde zirai dondan etkilenen meyve bahçelerinde incelemelerde bulundu. Çiftçilerle ve köy halkıyla görüşen Bayraktar, zarar gören bahçelerdeki tahribatı yerinde tespit etti. Bayraktar’a köy muhtarı da eşlik etti.

KAYNAĞINDAN TARLAYA SUYUN YARISINI KAYBEDİYORUZ

Ziyaretin ardından basın açıklaması yapan Bayraktar, 2024 yılında bin 257 tarımsal afetin yaşandığını, 2025’in ise hem sıklık hem şiddet açısından daha ağır geçtiğini belirterek, “Don afeti, tarihimizin en büyük afeti ve 65 ilde hem üretimimizi hem üreticilerimizi etkiledi. Ancak bizi bekleyen başka bir afet daha var. Buna karşı tedbirli olmamız lazım. Önümüzdeki yıllarda Türkiye kuraklık tehdidiyle karşı karşıya kalacak. Bugün kişi başı su tüketim miktarımız bin 300 metreküp, bu 5-6 sene sonra bin metreküpe düşebilir. Türkiye su fakiri ülke olabilir. Bugün su isteyen bazı ürünlerimizi, bazı bölgelerde yetiştirebiliyoruz. Ama kuraklık tehdidiyle karşı karşıya kaldığımızda su isteyen bazı ürün çeşitlerinden, türlerinden vazgeçmek zorunda kalacağız. Sulamayla alakalı gerekli tedbirlerin de alınması lazım, o kaynakları da tüketmeye başladık. Yeraltı kaynaklarından da yeterli suyu bulamaz hale geldik. Bunun dışında sulama randımanını artırmamız gerekiyor, bugün sulama randımanımız yüzde 52’ler mertebesinde. Yani kaynağından tarlaya suyun yarısını kaybediyoruz. Sulama kaynaklarını muhakkak surette kapalı sisteme geçirmemiz gerekiyor. Çiftçilerimizi, muhakkak surette basınçlı sulama sistemlerine geçirmemiz gerekiyor ve bunları kullanmasını sağlamamız gerekiyor. Bunları yapamadığımız takdirde, kuraklık ülkemizi çok yakından etkileyecek, üretimimizi çok yakından etkileyecek. Allah korusun gıda güvenliğini sağlamakta zorluk çekebiliriz” dedi.

Üreticilerin devletten bir takım taleplerinin olduğunu vurgulayan Bayraktar, “Üreticilerimiz bu don felaketinden sonra, bahçelerinde üretim sağlayamayacakları için, ki bazı ağaçlarımız gövdeden etkilendi, dallar kurudu, önümüzdeki yıllarda bazı ağaçlarımızda meyve tutumu olmayabilir. Bu kadar etkiledi, bu don felaketi… Üreticilerimizin nakit ihtiyacı var, üreticilerimizin tarlada kalması lazım, üretimde kalması lazım, üretimine devam etmesi lazım. Bunun için çiftçilerimizin nakit ihtiyacı var, bu nakit ihtiyaçlarının karşılanması gerekir. Bununla alakalı bir çalışma başlatıldı, bu çalışmanın bitirilmesi fevkalade önemli ve bu yardımların bir an evvel hızlı bir şekilde çiftçimize intikali fevkalade önemli. Geç kalan yardımın önemi yok” diye konuştu.

Çiftçilerin bankalara olan borçlarının ertelenmesi talebinde de bulunan Bayraktar, “Para kazanamayan üreticimiz bu borçları nasıl ödeyecek. Bu gücü, bu kabiliyeti yok. Bu borçların muhakkak surette ertelenmesi lazım. Bu fevkalade önemli. Bunun dışında üreticilerimizin özellikle TARSİM’le alakalı beklentileri var. Bugün TARSİM çok önemli ama TARSİM’i daha hızlı bir şekilde alanlara ve çiftçimize yaymamız gerekiyor. Bugün alanlarımızın beşte biri TARSİM’de, üreticilerimizin üçte biri TARSİM’de. TARSİM’den de özellikle zarar tespitleri yaparken hakkaniyetli olmasını, adil olmasını ve doğru tespit yapmasını istiyor çiftçilerimiz. Bunu da ilettik” ifadelerini kullandı.

TARIMDA GENÇ NÜFUS GİDEREK DÜŞÜYOR

Tarım sektöründe genç nüfusun azaldığını, tarımda çalışanların yaş ortalamasının 59’a yükseldiğini dile getiren Bayraktar, “Bugün tarımda gençlerimizi tutamıyoruz. 18-32 yaş arasındaki gençlerimizin oranı yüzde 5’lere kadar düştü. Tarım nüfusu yaşlanıyor. Bugün tarım nüfusu 59’a geldi, yaşlanmaya devam ediyor. Peki biz bu yaşlı nüfusla üretimi nasıl sağlayacağız. Bütün bunları düşünmemiz lazım ve bu yaşlı nüfusla üretmeye devam ediyoruz” dedi.

‘SULAMA ÜCRETLERİNE YÜZDE 50 İNDİRİM YAPILSIN’ TALEBİ

Bayraktar açıklamalarının devamında ise şu ifadelere yer verdi:

“2023 yılında olduğu gibi sulama ücretlerinde yüzde 50 civarında indirim yapılmasını talep ediyorlar. Bunu hükümetimize ilettik, bunu çok önemsiyoruz, bu yardımı da hükümetimizden bekliyoruz. Bu desteği hükümetimizden bekliyoruz. Önümüzdeki süreçte kuraklık tehdidiyle karşı karşıya kalan üreticilerimiz, daha fazla enerji maliyetiyle, daha fazla sulama maliyetiyle karşı karşıya kalacaklar. İşte bu açıdan sulama ücretlerine yapılacak olan destek, elektrik fiyatlarında yapılacak olan indirim üreticilerimiz için fevkalade önem kazanıyor. Çünkü elektrik fiyatlarımız da son 1 yılda en fazla artan girdi fiyatları içerisinde yer alıyor.”

‘TARIMDA ÇALIŞAN GENÇLERİMİZE POZİTİF AYRIMCILIK YAPILMASINI İSTİYORUZ’

“Yine üreticilerimiz, “BAĞ-KUR primlerini ödeyemiyoruz, asgari ücret arttıkça BAĞ-KUR primleri artıyor, 9 bin lira mertebesine geldi, bunu ödeyemiyoruz, Ziraat Odalarımızdan muvafakat belgesi almak suretiyle BAĞ-KUR’dan çıkıyoruz, Sosyal Güvenlik Kurumundan çıkıyoruz” diyorlar. Üreticilerimizin SGK’dan çıktıklarını nerden anlıyoruz. 2021 yılında 1 milyon olan çiftçi sayısı, SGK’da 2024 yılında 410 binler seviyesine düştü. Ziraat Odalarından muvafakatname almak suretiyle çiftçilerimiz SGK’dan ayrılıyorlar ama bu şartlarda emekli olmaları da mümkün değil. Özellikle bunu hükümetimizden talep ettik, gençlerimize tarımda çalışan gençlerimize pozitif ayrımcılık yapılmasını istiyoruz, SGK primlerinin devlet tarafından karşılanmasını istiyoruz. Eğer bu sağlanırsa bazı çiftçilerimizin tarım sektöründe kalması mümkün olabilir. Hadi bugün Afganlılarla, Suriyelilerle bir şekilde götürmeye çalışıyoruz. Peki onlar ülkelerine döndüğünde tarımı kimle yapacağız. Bu ülkeyi nasıl besleyeceğiz. Bu ülkenin gıda güvenliğini nasıl sağlayacağız. Onun için gençlerimizin tarımda tutulması gerekiyor. İşte biraz evvel ifade ettim, tarım sektörü zor bir sektör, tarım sektöründe üretim yapmak fevkalade bu doğal afetlerden sonra da zorlaştı. İnsanlarımızı tarımda tutmakta zorlanıyoruz. Acil olarak yelkenleri tarıma çevirmek zorundayız. Tekrar ediyorum, yelkenleri tarıma çevirmek zorundayız. Tarım sektöründe çalışan insanlarımıza destek olmalıyız, yardımcı olmalıyız, üretimde kalmalarını sağlamalıyız.”

Reklam Alanı